"Yapay zeka" terimi ilk kez 1956 yılında Dartmouth Koleji'nde düzenlenen bir konferansta, bilgisayar bilimcisi John McCarthy tarafından ortaya atılmıştır. İngilizce "Artificial Intelligence" (AI) olarak ifade edilen bu terim, makinelerin insan zekasına benzer şekilde düşünme, öğrenme ve karar verme yeteneklerini geliştirmeyi hedefleyen bir bilim dalını tanımlamak için kullanılmıştır.
"Artificial" kelimesi Latince "artificialis" kökünden gelir ve "insan eliyle yapılmış" anlamını taşır. "Intelligence" ise Latince "intelligentia" kelimesinden türetilmiştir ve "anlama" ya da "bilme yeteneği" anlamına gelir. Bu iki kelimenin birleşimi, makinelerin insan gibi düşünme yeteneklerini ifade etmek için seçilmiştir.
Yapay zeka, farklı dillerde farklı terimlerle ifade edilse de anlamı genellikle aynıdır. İşte yapay zekanın 10 farklı dilde yazılışı:
Yapay zeka terimi, her dilde farklı bir yazılışa sahip olsa da, dünya genelinde bir teknoloji alanı olarak evrensel bir anlam taşır. İnsanlar ve makineler arasındaki etkileşimdeki bu terim, geleceğin teknolojisini tanımlayan en önemli kavramlardan biri haline gelmiştir.
"Yapay zeka" ismi, makinelerin insan zekasına benzer şekilde çalışma kapasitesini ifade eden bir terim olarak ortaya çıkmıştır. Farklı dillerde farklı şekillerde ifade edilse de, bu kavramın temel anlamı evrensel olarak kabul edilmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, yapay zeka kavramı her geçen gün daha geniş bir kitle tarafından anlaşılmakta ve kullanılmaktadır.