The Night Watch, Sarah Waters'un 1940'larda İngiltere'de geçen, dikkatli incelenmesi gereken meşhur romanı. Kitabın temel karakteri, İkinci Dünya Savaşı sırasında genç bir gazeteci olan Kay, 1940'larda Fireside London'da yaşayan oldukça farklı insanlar arasındaki dört bağı örtüştürür.
The Night Watch Sarah Waters'un üçüncü ve daha çok sevgili romanıdır. Kitap, 1940'larda İngiltere'de geçen meşhur bir roman olup, dikkatli incelenip değerlendirmeye değer. Kitap, Kay'in İkinci Dünya Savaşı sırasında genç bir gazeteci olarak Fireside London'da yaşayan oldukça farklı insanlar arasındaki dört bağı örtüştürmesi ile başlar.
The Night Watch, eşsiz bir yazarlık ve detaylı tarifleriyle okurların içine çekmeyi başaran efsanevi bir edebi sanat eseridir. Kitabın başlangıcı, Kay ve arkadaşlarının Fireside'da bahçede oturdukları günü anlatır. Kay, iki dostu Helen ve Viv ile birlikte, arkadaşlarının kaybolduğu ve geçmişlerinin sırlarını öğrendiği günleri anımsamak için arkadaşlıklarının başlandığı günü kutlamaktadır. Kitabın devamında, insanlar arasındaki bağları saptarken öğrenmeye başlarlar: Helen, Viv ve Kay arasındaki arkadaşlıkların kayıtları, arkadaşların kaybolduğu o sırada daha önce yaşanmış öyküleri yansıtıyor.
The Night Watch unutulmaz bir okuma deneyimi sunar. Kitap, lezzetli karakterler üzerinden kapsamlı bir sosyal incelemeyi de sunar. Temel tema, 1940'ların İngiltere'sine dair, karamsarlık, kayıp ve değişimin bir parçası olan umut. The Night Watch okuyucularına, savaştan önceki Londra'nın sert, acımasız ama aynı zamanda ışıltılı günlerini, öyle ki metropolün eski bidonlarının hayal gökyüzünün karanlık odalarından kurtulmasını sağlamak için ortaya konan umutsuzluklarının ortaya çıkmasını sunmaktadır.