Diyabet hastalarının günlük yaşamlarında en çok kullandığı medikal cihazlardan biri glikoz ölçüm cihazlarıdır. Bu cihazlar, kanda bulunan glikoz (şeker) miktarını saniyeler içinde ölçerek hastaya anında bilgi verir. Peki bu işlem nasıl bu kadar hızlı ve doğru bir şekilde gerçekleşiyor? İşte işin merkezinde yer alan teknoloji: biyosensörler.
Biyosensör, biyolojik bir bileşen (örneğin bir enzim) ile fiziksel veya kimyasal bir sensörün birleşiminden oluşan bir ölçüm sistemidir. Temel görevi, bir maddeyle (örneğin glikoz) etkileşime girip bu etkileşimi ölçülebilir bir sinyale (genellikle elektriksel) dönüştürmektir.
Glikoz ölçüm cihazlarında en yaygın kullanılan biyosensör tipi enzim temelli elektrokimyasal biyosensörlerdir. Bu sistem şu bileşenleri içerir:
Glikoz oksidaz (GOx) enzimi: Kandaki glikozla kimyasal reaksiyona girerek hidrojen peroksit üretir.
Elektrot (genellikle altın veya karbon): Oluşan hidrojen peroksiti tespit eder ve elektriksel bir sinyale dönüştürür.
Dönüştürücü (transdüser): Bu sinyali sayısal verilere çevirerek cihaz ekranında mg/dL cinsinden gösterir.
Kullanıcı parmağından küçük bir damla kanı test çubuğuna damlatır.
Çubuk, cihazın içinde bulunan glikoz oksidaz enzimiyle glikozu reaksiyona sokar.
Reaksiyon sonucu oluşan elektriksel değişiklikler sensör tarafından algılanır.
Cihaz, bu değişimi analiz ederek kan şekeri değerini dijital olarak ekrana yansıtır.
Bu işlem genellikle 5–10 saniye gibi kısa bir sürede tamamlanır.
Gelişen teknoloji sayesinde artık:
Deri altına yerleştirilen sensörlerle sürekli glikoz izleme sistemleri (CGM) kullanılabiliyor.
Bazı cihazlar akıllı telefonlara bağlanarak verileri kaydedip doktorla paylaşmayı mümkün kılıyor.
Acısız, iğnesiz ölçüm yapan optik biyosensörler üzerinde araştırmalar sürüyor.
Hızlı ve kullanıcı dostu bir yöntem sunar.
Düşük örnek hacmiyle (bir damla kan) çalışır.
Günlük glikoz takibini kolaylaştırır.
Uzun vadeli diyabet yönetiminde hayati önem taşır.
Biyosensör teknolojisi, glikoz ölçüm cihazlarının bu kadar hassas, hızlı ve taşınabilir olmasını sağlayan temel yapıdır. Diyabetin erken teşhisi, tedavi takibi ve komplikasyonlardan korunma açısından bu cihazlar günümüzde milyonlarca insanın yaşam kalitesini doğrudan etkilemektedir.